Aydın’ın Kuşadası
İlçesi’nde çarşamba günü yaşanan tekne faciasında suda ölüm kalım
savaşı veren umut yolcularının, şans eseri bölgede avlanmaya çıkan
balıkçılar tarafından kurtarıldığı o anların görüntüleri ortaya çıktı.

Bölgeyi araştıran
balıkçıların fark ettiği su üstündeki bir can yeleğinin içinden çıkan ve
aşırı ısı kaybettiği için başta öldüğü sanılan 18 aylık Muhammed Hasan
bebek de mucizenin adı oldu. Bodrum’da geçtiğimiz aylarda yaşanan
faciada ölen Aylan bebeğin üzüntüsünü yaşayanlar için Muhammed bebekle
teselli buldu.

Muhammed bebeğin balıkçılar tarafından kurtarılma anı VİDEO

Kuşadası Körfezi
Ahmetbeyli-Seferihisar’ın yaklaşık yedi mil açığında çarşamba günü
avlanmaya çıkan ‘Evran 1’ adlı teknedeki balıkçılar, su üzerinde turuncu
bir nesne gördü. Bölgeye yönelen balıkçılar, su üzerinde can
yelekleriyle bir grup mülteciyi gördü. Ardından umut yolcusu olduğu
anlaşılan 15 kişiyi, tekneye aldı. Başka bir balıkçı teknesinden yardım
istendi. Durumu Sahil Güvenlik ekiplerine bildiren ‘Evran 1’ teknesinin
kaptanı Recep Evran ile arkadaşı Cenap Gümran, kurtarılan kaçakları,
destek istedikleri ve yanlarına gelen başka bir balıkçı teknesine teslim
etti. Ardından ‘Evran 1’ personeli, çevrede başka birinin olup
olmadığının belirlenmesi için denizi aramaya başladı. Saatler sonra
grubun bulunduğu yerden 1.5 mil mesafede, su üzerinde bir can yeleğini
gören balıkçılar önce boş sandı. Ardından can yeleğinin içinde kas katı
kesilmiş bir bebeği gören balıkçılar, öldüğü sanılan çocuğun ses
çıkarması üzerine sevince boğuldu. Sudan çıkartılan bebek, Ege Liman
İşletmeleri’nden römorkörüne teslim edildi. Adının Muhammed Hasan olduğu
öğrenilen bebek, tedavisinin ardından sağlığına kavuştu. Sudaki
kaçaklar ile minik Muhammed’in kurtarılma anı görüntüleri yaşanan acıyı
ortaya koydu. Kurtarılanların ifadesine göre suya gömülen teknede 14
kişinin daha olduğu öğrenildi.

Yaşanan facianın
daha da büyümesini engelleyen Evran 1 teknesinin kaptanı Recep Evran, o
anları şöyle anlattı: “Önce denizde turuncu bir benzin bidonu gördük.
Ona dürbün ile bakarken etrafında öbek öbek insanların olduğunu fark
ettik. Hemen o tarafa yöneldik. İkişerli, üçerli gruplar halinde
birbirine sarılmış insanlar denizde çırpınıyordu. En az dört beş saat
suda kalmışlar hepsi şoka girmek üzereydi. Etrafa baktığımızda başka
hiçbir tekne yoktu. Sahil güvenliği aradık. Onlar ekip gönderinceye
kadar biz denizden hepsini topladık. Tüm çabamızla hemen onları tekneye
aldık. Dördü genç kız 10 kadın, diğeri erkek 15 kişiyi teknemize aldık.
İnsanları alınca ıslak kıyafetleriyle tekneye ağırlık yaptıklarından
manevra kabiliyetimiz zayıfladı. Bir facia yaşamamak için açıkta avlanan
‘İslamoğlu’ adlı trol teknesinden yardım istedik. Onlar da sağ olsunlar
avlanmayı bırakıp yardıma geldi. Kurtardıklarımızı trol teknesine
aktarıp etrafta başka canlı var mı diye arayışımızı sürdürdük.”

Grubun bulunduğu yerin 1.5 mil uzağında bir can yeleği gördüğünü söyleyen Evran, “Su
yüzeyinde, içinde herhangi bir şey görünmediği için boş zannettik. Bir
umutla üzerine gittik. Biz boş can yeleği beklerken, içinde elleri robot
gibi kaskatı kesilmiş bir bebek gördük. Öldüğünü düşündüğümüz için
yıkıldık. Biz ölü sanırken bir inleme sesi duyduk. O an dünyalar bizim
oldu. Çocuğu hemen yukarı çektik. Çocuk uzun süre denizde kaldığı için
elleri, ayakları bembeyaz olmuştu. Hipotermiye girmek üzereydi veya
girmişti. Dudakları ve ağzından köpükler geliyordu. Üstünü soyduk,
battaniyelere sardık. Tüm çabamızla yaşatmaya çalıştık. Çağrımız üzerine
Ege Liman İşletmeleri’nden römorkör geldi. Bebeği bizden alıp
Kuşadası’na getirdi. Küçük olduğu için akıntı onu daha fazla sürüklemiş.
Diğerleri birbirilerine sarıldıkları için fazla akıntıya kapılmamışlar.
İyi ki oraya gitmişim. Anlatılmaz bir duygu. Eğer biraz daha geciksek
belki o çocuk yaşamıyordu. Tıpkı Bodrum’da ölen Aylan bebek gibi cansız
bedenini bir kumsalda bulacaktık” dedi.

Kurtardıkları kişilerin teknede daha fazla kişinin olduğunu söylediğini belirten Evran,
“Çat pat Türkçeleriyle ‘başkaları vardı, hamile bir kadın vardı, onları
da kurtarın diye’ yalvardılar. Bir yaşlı amca dört torununun batan
teknede olduğunu söyledi. ‘Namussuzlar’ diyor ama kimin için söylediğini
bilmiyorum. Onların ifadesine göre batan kamarası olan bir tekneydi.
Bir genç kız benim teknemi göstererek ‘böyle bir tekneydi’ diye
anlatmaya çalıştı. Benim olduğum bölümde 4-5 kişinin olduğunu söyledi.
Bize işaretle 30 kişi olduklarını anlatmaya çalıştılar. Teknenin
battığını işaretlerle anlattılar. Teknenin battığı bölgede derinlik
100-110 metre olduğu için direk dibe batar. Onların anlatımlarına göre;
biri hamile, 14 kişi Ege’nin dibinde. Benzin bidonu bulduğumuz için
muhtemelen ahşap veya benzinli motoru olan bir tekneydi. Bot olsa su
üzerinde bir bölümü kalırdı. İzleri olurdu. İnşallah ölmemişlerdir.
Onları bulamadığımız ve kurtaramadığımız için çok üzgünüz. Ama 15
yetişkin, bir bebeği kurtarmamız bile bir tesellidir” dedi.

Öte yandan; vücut
ısısının aşırı düşmesiyle hipotermiye yakalanan Muhammed bebeğe Kuşadası
Devlet Hastanesi’nde ilk müdahale yapıldı. Ardından minik bebek,
ambulansla daha fazla tıbbi olanağa sahip İzmir Behçet Uz Eğitim ve
Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Muhammed bebeğin sağlığına
kavuştuğunu, ancak hipotermi ile vücutta oluşabilecek hasarlara karşı
hastanede gözlem altında tutulduğu bildirildi. Muhammed bebeğin
annesinin hastaneye giderek çocuğunun başından ayrılmadığı öğrenildi.